SABRIN VE AZMİN SANATI NAHT
Kocaeli Gebze İlçesinde, 50 metrekarelik bir atölye’de Osmanlı el sanatlarından biri olan ‘Naht’ sanatını icra eden Nahthat Muzaffer Okur, “ Sabrın ve azmin sanatı olan Naht’ın unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması için kurslar açılmalıdır” dedi
İstanbul Maltepe’de Kara Kuvvetleri Komutanlığı Dikimevi’nden emekli olan ve emeklilik sonrası Kocaeli Gebze İlçesine yerleşen Muzaffer Okur, yıllardır ilgi duyduğu ve eğitimini aldığı Naht sanatı ile profesyonel olarak ilgilenmeye başladı. Kendisine açmış olduğu 50 metrekarelik atölye’de bu sanatı icra eden Okur, Osmanlı’dan kalma olan ve unutulmaya yüz tutmuş bu sanatın gelecek nesillere aktarılmasını istiyor.
AŞK VE SABIRLA
Gebze’de 50m2’lik atölyesinde 8 yıldır Naht sanatı ile uğraşan Muzaffer Okur “ Bu sanatın sırrı sabır. Aşk ve sabırla tablolarımı yapıyorum. Naht sanatı Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşmış olan bir el sanatıdır. Bu sanatın kaybolmaması ve unutulmaması için elimden geleni yapıyorum” dedi.
NAHT SANATINA DEĞER KATIYOR
Hat yazılarını doğal ahşap ağaçlara işleyerek ‘ahşap dile gelirse’ sözü ile adeta ahşap ağaçları dile getiren sanatçı Okur, Naht sanatının güzelliklerini Ebru sanatı ile birleştirerek Naht sanatına değer katıyor. Muzaffer Okur, gelecek nesillere bu sanatı aktarmak için Kocaeli İl Kültür Müdürlüğü ile görüşmelerde bulunduğunu ve sanat sergileri ile kurslar açılması içi girişimlerde bulunduğunu belirtti.
NAHT SANATI NEDİR?
Osmanlıca bir kelimedir ve kelime anlamı itibari ile ağacı yontarak kabartma şekiller verme sanatıdır. Ağaç yontma kabartma manalarına gelmektedir.Ağacı yontmak sureti ile ağaçta kabarık şekiller oluşturarak ortaya güzel eserler çıkaran unutulmaya yüz tutmuş çok güzel bir el sanatımız dır.Naht sanatı hakkında biraz daha bahsedecek olursak. Tarihimizde ahşap oyma sanatı kendini en belirgin şekli ile Selçuklu döneminde göstermeye başlamıştır. Daha sonra Osmanlı döneminde ise bu sanat daha ince detaylar kazanarak çeşitli alt kolları ortaya çıkmıştır. Selçuklu döneminde daha çok mihrap, cami kapısı, dolap kapakları gibi mimari mobilya unsurlarında süsleme amaçlı ortaya çıkmaktadır. Osmanlı döneminde ise rahle, kuran muhafazası, kaşık, çekmece, sanduka, çeyiz sandığı gibi daha günlük kullanıma yönelik ince işçilik isteyen nah sanatı örnekleri olmuştur.
0 YORUM